İnşallah tb açıktır 
4 Beğeni
Hocam o yavuz sultan selim köprüsü değil çünkü modeller birbirine benzemiyor bu arada yanlış bilmeyelim diye söyledim.
4 Beğeni
Doğrudur YKS Türkiye haritasında İstanbul’da iki tane köprü var ve ikisinin de modelleri birbirinin aynısı gibi. Ben haritadan bakınca yukarıda gözüken köprüden geçtim o yüzden Yavuz Sultan Selim köprüsü dedim.
2 Beğeni
Ürdün mü? Hangi harita?
1 Beğeni
Promods bu.
2 Beğeni
Tamam abi sağolasın
1 Beğeni
Photoshop ile
2 Beğeni
Adobe Photoshop CC 2019
2 Beğeni
TB Nedemek Açıklayabilir misin Ben Bilmiyorum
1 Beğeni
www.trucksbook.com
seyir defteri uygulaması
2 Beğeni
Tekerine tas degmesin hayırlı yolcuklar
4 Beğeni
Şirketim için yeni DAF XF çekici ve tanker dorse aldım onun siftahını yapayım dedim. 3-5 teslimat sonrası garajdaki şoförlerden birine vereceğim.
Turku’dan herkese selamlar
15 Beğeni
Merhabalar Öncelikle İyi Haftalar Dilerim . Uzun zamandır test aracı için Amerikadan araç bekliyorduk yaklaşık 1 saat önce şirketimize 1 adet Volvo VNL 780 d13 500ps lik full+full bir canavarı test için teslim aldık bayrama kadar araç bizde kalacak .Ülkemizde Uzun burunlu çekici sayısı bir elin parmaklarını geçmez . Ancak sınır komşularımızda Rusya , Yunanistan , Gürcistan ’ da mevcut. Gürcistan’daki araçlar ara ara Ülkemizde görülüyor . Az görülmesinin tabii ki bir çok nedeni var.
1-Yol yapısı değişikliği : Amerika’daki gibi up uzun yollar ülkemizde maalesef ki az bu nedenle uzun burunlu araçlar tercih edilmemekte …
2-Vergi : Ülkemizde her araçtan alındığı gibi bir miktar vergi bu araçlardanda alınmakta ancak tonaj , motor hacmi , aks sayısı arttıkça vergilerde artmakta
3-Yakıt : Diğer Amerikan tırları cidden tam bir sünger 
Ekonomi ile araları yoktur ancak Volvo Motorları Avrupa’daki motorlarla aynı tercihimiz birazda o sebeple Volvo oldu .Tabii ki bir çok tutulmama sebepleri var Başlığı kirletmeyelim
(Araç Doğu bloğuna çalışacağı için emisyon sıkıntısı olmayacak zaten E5 motora sahip)
@Burak34 belki yollarda karşılaşabiliriz 
10 Beğeni
Volvo F89 ile Karadeniz’deyiz.Trabzon-Rize arası yakıt tankeri taşıyoruz…
Trabzon’dan yavaş yavaş ayrılıyoruz.Zaten hızlı olmamız pekte mümkün değil.
Nostaljiler halen yollarda… 
Biz zaten yavaşız,sen yeni Volvo’yla hiç gitmiyon be dayı.Arabanın hakkını ve hakkını.
Rize’ye vardık,yükü bırakacağımız şirkete doğru yol alıyoruz.
Yükü teslim etmeden arkada Rize Limanı temalı bir de fotoğrafımız olsun dedik. 
13 Beğeni
Beni arkadaşım aradı,tırı arızalanmış bankaya da borcu varmış benden tırımı istedi.Ben de seve seve verdim.Zamanında bana baya yardımı dokunmuştu ben de onu kıramadım.
Ben de şoförlüğüme güveniyordum.Maceraları da severdim.Burunlu tırlara da bir ilgim vardı.Bunun için bir çılgınlık yapıp Avusturalya’ya gittim.Avustralya’da,emanet verdiğim tırı geri alana kadar tır şoförü olacaktım.Dev Boeing 747 ile Avustralya’ya uçtum. Anlaştığım şirket de tanıdık bir şirketti,geçici bir şoföre ihtiyaçları vardı,kısacası ben onlar için biçilmiş kaftandım.Anlaşmayı imzaladık ama bana sağladıkları tır,hayal ettiğim burunlu tırın aksine eski model bir Scania idi.Başka verecekleri tır kalmamıştı.Biraz moralim bozulsa da Scania olduğu için ve benim tırıma benzediği için bunlar bana teselli olmuştu.Scania’nın eskisi yenisi fark etmez Scania olsun yeter.Fotoğraf karanlık çıktı gece ancak varabilmiştim Avustralya’ya. Ertesi gün önüme iki iş seçeneği sunuldu:Biri sıradan bir işti.Diğeri ise çok iyi para getiren ama tehlikeli yollardan geçen bir işti.Şoförlüğüme güveniyordumTehlikeli dedikleri toprak yollardır tır toprağa saplanmasın diye öyle demişlerdir.Uçurumlu yollar var dediler.Uçurum varsa dikkatli giderim ayrıca bol manzara görürüm diye düşündüm.En kötü ne olabilir ki?Tehlikeli işi aldım.Yola çıkınca bol ormanlı çamurlu yollara geldim.Çamurdan geçerken tır çamura saplandı.Demek ki dediklerini hafife almamak gerekiyormuş.Ne kadar tırı zorlasam da bana mısın demedi.Yardım çağırmaktan başka çarem yoktu.Telefon için çantayı karıştırıken halat gibi bir şey buldum.Halatın bir ucunu tıra bağlayıp diğer ucunu ağaca bağladım.Zar zor da olsa tır çamurdan kurtuldu. Ama şimdi neden tehlikeli dediklerini daha iyi anladım…Birden uçuruma geldik.Bir yandan kayaya çarpmamak için uğraşırken bir yandan da düşmemek için uğraştım. Bir an geri dönmek istedim ama kendime yediremedim.Geri dönüp rezil olmak istemiyordum.Devam ettim. Çok yüksek bir yokuş geldi tırla gazı kökledim zar zor da olsa çıktı.Eğer çıkamasaydım tır aşağı uçuruma kayacaktı.O korkuyla çıktım. Bir de kendimi korkusuz sanıyordum.Yükseklik korkumu yenmeliydim.Biraz daha gittikten sonra platform gibi bir şeyle karşılaştım.Sağlamlığı güvenilir olmayan o şeye sırf korkumu yenmek,fotoğraf çekip arkadaşlara göstermek ve şelalenin manzarasına kapılarak çıktım. Artık zorlu yollara alışıyordum.Günümüzde o yollardan yok denecek kadar az insan geçse de eskiden hep o yollar kullanılırmış.O mantıkla eskiden geçildiğine göre ve bana böyle bir rota verdiklerine göre buradardan geçmek mümkündür kafasıyla ilerledim.Zaten ayna ile kaya sıfır gidiyordu.Buna göre düşme olasılığım da en aza inecekti.Devam ettim. Gün biter,yol bitmez… Uçurumlu yollar yerini ormanlı ve kırsal yollara bırakmıştı. Burası korku filmlerini aratmıyor… Uçurumlu yollara devam.Ama artık buralar benim için çok şey ifade etmiyor daha önceki gittiğim yollara göre. Yolumda giderken yolda kalmış bir adamla karşılaştım.Tırını makaslamış ve dorse takılmış.Halat ile benim tırla onun tırını birleştirerek ve gaz vererek adamın tırını kurtardım.Ondan sonra adamla muhabbet ettik.Kendisi hep bu yollarda çalışıyormuş ve adamın dediğine göre her yiğit bu yollardan geçemezmiş.Adam bana teşekkür etti ve ikimiz de yolumuza devam ettik. Sonunda dağın zirvesine ulaştık.Dağ yolları yerini düz araziye bırakmıştı… Az daha ilerledikten sonra yollar kar ile kaplanmaya başladı.Evet karlı yollar! Yeni bir güne merhaba. Az daha gittikten sonra köy evlerinde geçtik.Kendimi Norveç’te hissettim. Ve şirkete geldik.Geldiğimde park halinde başka tırlar da vardı.Yük boşaltılırken sohbetin dibine vurduk… Bugünlük bu kadar dostlarım,en yakın sürede görüşmek üzere iyi geceler…
12 Beğeni
