Tokatlanma yok, bu süreç maliyetlidir.
Yaşamın dış uzaydan geldiği kanıtlandı. Böylelikle Panspermia Teorisi de yavaş yavaş teori olmaktan çıkmaya başlıyor.
NASA belki de şu ana kadarki en önemli araştırmalarından birini gerçekleştirmiş oldu. Konunun detaylarını yukarıdaki linklerden inceleyebilirsiniz.
Bu konu önemli çünkü bilinen yaşamla ilgili bilgileri/teorileri tamamen değiştirebilecek bir olay. Eskiden dış uzaydan gelerek Dünya yüzeyine çarpan taşlar incelendiğinde, üzerinde yaşamı başlatabilecek kalıntılar görülebiliyordu fakat bu kesin bir sonuç olmuyordu. Çünkü çarpma esnasında yeryüzündeki bileşenlerle kontamine olmuş olma ihtimali de göz önünde bulundurulduğundan elde edilen bulgular güvenilir olmuyordu. Bu da yaşamın dış uzaydan geldiği konusunda tartışmalara sebebiyet veriyordu. NASA 2016 yılında bu konuyu araştırmak üzere Bennu asteroidine bir uzay aracı gönderdi ve bu araç kısa sürede örnekler toplayarak geçtiğimiz yıl Dünya atmosferine giriş yaptı ve güvenli bir şekilde yüzeye indi. 1 seneden fazla yapılan araştırmaların sonucunda yaşamın dış uzaydan geldiği kanıtına ulaşıldı.
Müthiş bir olay. Diyecek bir şey yok.
Meteor düştü, milyarlarca yıl evrim oldu bir sürü canlı ortaya çıktı ama insan evrilirken neyi nasıl çok hızlı bir şekilde geçip dna’sı maymunlarla aynı olmasına rağmen onlardan kat kat ileriye atıldı, o meşhur “maymunlar niye evrilmemiş” sorusu aslında mantıklı ama hep dalga geçiliyor, ben asıl insanlığın evrim sürecini merak ediyorum.
Ben de milyarlarca yıl evrimleşen insanlığın arasında halen nasıl maymunlaşabilenler var onu merak ediyorum
Güneşin kütlesinin 66 miyar katı büyüklüğünde bir kara delik olabilir mi ?
Cevap = TON 618
İyi de Bennu asteroitine bir uzay çöpü veya çöplerinden bulaşmış olamaz mı? Böyle bir ihtimal azımsanamayacak kadar yüksek. Hemen atlamayıp çok iyi düşünmek gerek. Bilim bu, tüm ihtimaller değerlendirilmeden asla bir sonuca varılamaz.
DeepSeek’in cevabı →
OSIRIS-REx görevi tarafından örnekler toplanmadan önce Bennu asteroidinin yüzey malzemesinin uzay enkazı tarafından kontamine olma olasılığı önemli bir konudur. Ancak, birkaç faktör, uzay enkazından kaynaklanan önemli bir kontaminasyonu olası kılmamaktadır. İşte detaylı bir açıklama:
1. Bennu’nun Yüzeyinin Doğası:
- Bennu, karbon bazlı bileşikler açısından zengin olan ve Güneş Sistemi’nin erken dönemlerinden bu yana nispeten değişmeden kalmış bir karbonlu asteroittir. Yüzeyi, milyarlarca yıldır uzaya maruz kalmış regolit (gevşek, parçalanmış malzeme) ile kaplıdır.
- Bennu’nun yüzeyi dış etkilere karşı tamamen korunmuş olmasa da, asteroidin küçük boyutu ve uzayın genişliği nedeniyle uzay enkazından kaynaklanan büyük ölçekli kontaminasyon olasılığı düşüktür.
2. Asteroit Kuşağındaki Uzay Enkazı:
- Mikrometeoroidler veya diğer asteroitlerden gelen parçalar gibi uzay enkazı Güneş Sistemi’nde bulunur. Ancak, özellikle Bennu’nun yörüngesi civarında bu tür enkazın yoğunluğu son derece düşüktür.
- Herhangi bir enkaz Bennu’ya çarpsa bile, yüzeyine eklenen malzeme miktarı, asteroidin kendi regolitine kıyasla minimal olacaktır.
3. Bennu’nun Yüzeyindeki Süreçler:
- Bennu’nun yüzeyi, termal çatlamalar, güneş radyasyonu ve mikrometeoroid çarpmaları gibi süreçlerle sürekli olarak değişmektedir. Bu süreçler yüzey malzemesini karıştırabilir ve yeniden dağıtabilir, ancak genellikle önemli miktarda yabancı malzeme eklemezler.
- Bennu’ya ulaşan herhangi bir uzay enkazı, zamanla regolit içine gömülebilir veya karışabilir, bu da onu yüzey malzemesinin genel bileşiminde küçük bir bileşen haline getirir.
4. Kontaminasyonun Bilimsel Analizi:
- OSIRIS-REx tarafından toplanan örnekler, kimyasal ve izotopik bileşimleri açısından analiz edilmiştir. Bilim insanları, bilinen meteorit örnekleri ve diğer asteroitlerle verileri karşılaştırarak Bennu’ya özgü malzemeler ile potansiyel kontaminantları ayırt edebilir.
- Bennu örneklerinde bulunan organik bileşikler ve mineraller, ilkel bir karbonlu asteroitten beklenenlerle tutarlıdır, bu da bunların muhtemelen Bennu’ya özgü olduğunu ve kontaminasyonun bir sonucu olmadığını düşündürmektedir.
5. Diğer Görevlerden Elde Edilen Kanıtlar:
- Hayabusa2’nin Ryugu’ya yaptığı ziyaret gibi diğer asteroitlere yapılan görevler de benzer organik açıdan zengin malzemeler bulmuştur. Farklı asteroitlerdeki bu bulguların tutarlılığı, organik bileşiklerin karbonlu asteroitlere özgü olduğu ve kontaminasyonun bir sonucu olmadığı fikrini desteklemektedir.
Sonuç:
Bennu’nun yüzeyinin uzun tarihi boyunca bir miktar uzay enkazına maruz kalmış olması teorik olarak mümkün olsa da, önemli bir kontaminasyon olasılığı düşüktür. Toz parçacıklarında bulunan zengin mineral ve organik bileşik karışımı, büyük olasılıkla Bennu’ya özgüdür ve onun ilkel bileşimini yansıtmaktadır. Bu da örnekleri, erken Güneş Sistemi’ni ve Dünya’da yaşamın gelişimine katkıda bulunmuş olabilecek organik moleküllerin kökenlerini anlamak için paha biçilmez kılmaktadır.
ChatGpt’nin cevabı →
Uzay enkazının Bennu asteroitine çarpmasıyla oluşabilecek kontaminasyon olasılığı son derece düşüktür. Bennu, milyonlarca yıldır nispeten kararlı bir yörüngede bulunan bir Dünya’ya yakın asteroittir ve bu durum, uzay enkazı gibi dış kaynaklardan önemli bir kontaminasyon riskini azaltır. İşte dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar:
Asteroit Ortamı: Bennu, uzay enkazının daha yaygın olduğu Dünya atmosferi veya alçak Dünya yörüngesine kıyasla, diğer cisimlerle çarpışmaların nadir olduğu bir uzay ortamında bulunur. Çoğu etkileşim, doğal uzay ortamının bir parçası olan ve zamanla asteroidin bileşimine katkıda bulunan mikrometeorit çarpmalarını içerir.
İlkel Bileşim: Bulunan mineraller ve organik bileşiklerin, yaklaşık 4,5 milyar yıl öncesine, Güneş Sistemi’nin erken dönemlerine dayandığı düşünülmektedir. Bu durum, bu bileşiklerin oluşumunun asteroidin mevcut yörüngesine ulaşmasından çok önce gerçekleştiğini gösterir ve yakın dönemde bir kontaminasyon ihtimalini oldukça düşük kılar.
NASA’nın Kontaminasyon Kontrolü: OSIRIS-REx misyonu, hem numune toplama hem de geri getirme sürecinde sıkı kontaminasyon kontrol protokolleri uygulamıştır. Bu durum, görev sırasında uzay aracı malzemelerinden, Dünya’dan veya karşılaşılan herhangi bir uzay enkazından kaynaklanabilecek kontaminasyon riskini en aza indirir.
Bilimsel Analiz: Araştırmacılar, kontaminasyonu gösterebilecek anormallikleri tespit etmek için izotop oranlarını, mineral yapıları ve kimyasal izleri analiz eder. Bu özelliklerin ilkel asteroitlerden beklenenlerle tutarlılığı, malzemelerin Bennu’ya özgü olduğu sonucunu destekler.
Sonuç olarak, Bennu örneklerinde bulunan mineral ve organik bileşiklerin, erken Güneş Sistemi’nden korunmuş, dünya dışı kökenli olma olasılığı oldukça yüksektir ve uzay enkazından kaynaklanan kontaminasyon riski ihmal edilebilir düzeydedir.
İki yapay zeka da daha önce bir bulaşın düşük ihtmial olduğunu söylüyor. FAKAT BUNU KESİN OLARAK ÇÜRÜTEMİYORLAR.
Ben de bunu kastediyorum. Bu ihtimal kesin olarak çürütülmeden bilimsel olarak Panspermia Teorisi ispatlandı demek pek doğru olmaz. Bunu şimdilik bir HİPOTEZ olarak düşünmek daha doğru olacaktır.
NASA’nın makalesinden bir kesit →
“oluşma olasılığını artırdığını gösteriyor.” yani kesin olarak kanıtladı demiyor NASA da.
Uzak diyarlarda yaşamın var olma ihtimali arttı diyelim.
Hiç kendimi yoramam dilediğinizi düşünebilirsiniz arkadaşlar Bu üslupla zor.
hakape varken uzaylıların gelmesini kaldıramam
Yine medyada asteroid haberleri, dünyaya çarpacakmış da nesiller yok olacakmış cart curt.
TV ve ana akım medyayı takip etmediğim için sinirlerim bozulmuyor. Ayrıca internetimden de banladım hepsini.
İss’den dönemeyen 2 astronot vardı, ne zaman dönecekler ?
Mart ayında planlanıyormuş.
La onlar dönmedi mi daha