Polonya’daki kısa mesafeli teslimatları bitirdikten sonra kendime kârlı (hem karlı hem kârlı) bir iş arıyordum. Yükü bulduğum komisyoncu İzlanda tarafında ücreti iyi olan bir iş olduğunu söyledi. Gidip detayları öğrenince neden bu kadar iyi bir fiyat verildiği şüphe çektiği için sormadan duramadım. O taraflarda yılın bu zamanı bile kar olduğu için yollar kötüymüş ve hiç bir baba yiğit gitmiyormuş. Dedim dorse ne tarafta kurban. Hemen gösterdi , dorseyi sırtladıktan sonra limana geldik…
Doğrusunu söylemek gerekirse yollar cidden kötüydü fakat araca , lastiklere ve kendime güvendiğim için sorun yoktu. Uzun bir mesafe yol aldıktan sonra park alanına çekip İzlanda’nın soğunda sıcak bir çay içtikten sonra dağları arkamıza alıp yolumuza devam ettik…
Gün batışı yaklaştığında hava iyice soğumuş gök yüzü mükemmel bir hal almıştı. İzlemeye doyamayarak kalan yolumuzu bitirmek için gaz basmaya başladık…
Karda 100le gitmek delilik olsa gerek ama ben zaten deliyim Yolda denemeyiniz!
650kmlik yolumuz kaldığını fark edince artık dinlenmek için yeteri kadar yol geldiğimi anladım ve şans eseri yol kenarında bir hotel buldum. Aracı başka bir scanianın yanına alarak içindeki yabancı ile sohbet ettik. Buraların eski şoförüymüş. Biraz yol bilgisi aldıktan sonra saati kontrol ettim. Uyku zamanıydı…
DEVAM EDECEK…